19 Kasım 2014 Çarşamba

Meraklısına Bolca İsveç ve Stockholm...

Meraklısına Bolca İsveç ve Stockholm...

   Ben daha fazla şey bilmek, duymak, görmek istiyorum İsveç hakkında diyenler! Efendim hoşgeldiniz :) Tam olarak doğru sayfaya tıkladınız :) O zaman buyrun devam edelim...

   Stockholm sokaklarında bolca bebek arabalı insanları göreceksiniz. İlk geldiğimde bu nasıl bir şey arkadaş dedim. Bir nüfus patlaması mı var burada? Şubat ayı gibi bir ayda, bu kadar kuzeye, kısaca soğuğa gelmişiz. Etrafta bir sürü çiçeği burnunda anne ya da boy boy 2şer 3er tane ufaklıkla gezen genç anne babalar. Ne oluyoruz? Burada erkenden mi doğum yapıyor kadınlar yoksa? Devlet mi teşvik ediyor? Bu kadar bebek varsa nüfus niye az? gibi bir sürü deli soruyu merak ettim. Araştırdım, sordum :)

   Öncelikle evet devlet doğumu destekliyor. Annelerin doğum izinleri olduğu gibi babalarda çocuğu olunca 3 ay izin alabiliyormuş! 3 ay dedim evet 3 gün değil! Bu izinler de öyle şirketler tarafından gereksiz falan görülmüyor efendim. Hakmış bu izin. İsveçlilerle konuşmalarda es kaza "holiday", "vacation" falan dedim ve ağzımın payını aldım. Ne tatili bu olması gereken hak diye payıma düşen lafı yedim.

   Çocuk belirli bir yaşa gelene kadar anne istediği takdirde eğer işi buna müsaitse evden de çalışabiliyormuş. Anne işe döndüğünde nerede kalmışsa oradan aynen devam ediyormuş çalışma hayatına. Çocuğun hastalanırsa ya da çocuğun okulunda olağanüstü bir durum olur ve çocuk evde kalmak zorunda olursa anne ve baba da iş yerini arayarak izin alabiliyormuş. Burada anne ve babanın çocuklarıyla zaman geçirmesi çok değerli bir şey olarak kabul ediliyor. Ayrıca küçük yaşlarda çocuğun varsa, belirli kısıtlar çerçevesinde işten erken çıkabiliyormuşsun. 

   Çocuklar ve bebek arabalı bir ebeveyn toplu taşıma araçlarını ücretsiz kullanıyor. Otobüslerin ortalarında bebek arabalarının park edilebildiği alanlar mevcut. Otobüslerin kapıları yanında, dışarıdan engelli vatandaşlar ve bebek arabalı ebeveynler tarafından açılabilmeleri için bir buton da mevcut. Şehir içerisindeki otobüslerin hemen hemen hepsi yeni.

   İsveçliler spor konusunda fazlasıyla azimliler. Koşmak çok önemli çoookkkk. Kar ya da yağmur varmış, soğukmuş, rüzgar esiyormuş falan pek umurlarında değil. Her türlü havada koşuyorlar. Sokaklarda yanınızdan geçen bir sürü koşan insan olacaktır. Koşma olayını o kadar abartanlar var ki bebek arabası iterken koşanı mı ararsınız, köpeğini de beraberinde koşturanını mı ararsınız hepsinden mevcut. Şehirde sürekli maratonlar düzenleniyor. Hatta başka şehirlere sadece maratona katılmak için hafta sonu gidip gelen insanlarda var. Bir keresinde köpeğinizle beraber katılabileceğiniz bir maratona bile denk geldik.

   Koşan insanların yanı sıra bolca bisiklet kullanıyorlar. Kış ve yaz için bisiklet tekerleği değiştiren bisiklet tutkunları da var. Sizde gelmişken bisiklete binsek keşke biz de derseniz, bisiklet kiralamanız mümkün. Özel bazı yerler yazın açılmakla beraber, "Citybike" adını verdikleri bir sistem var. "Seven Eleven" dükkanlarından günlük ya da sezonluk kart alıp, şehrin neredeyse her yerinde görebileceğiniz bisiklet parklarının her hangi birinden bisiklet alıp istediğiniz birine de 3 saat sonunda bırakabilirsiniz. 3 saatte bir bisikleti götürüp kilitleyip başka bir tane alabilirsiniz. Bu bisiklet parklarının yerlerini gösteren bir mobil uygulama var. Uygulamayı çalıştırdığınızda size en yakın bisiklet park noktasını vermektedir.

   Kış aylarında ayrıca spor salonlarını da bolca kullanıyorlar. Spora o kadar düşkünler ki asansör beklemek yerine 5-6 katlık merdivenlere hızlıca yönelebiliyorlar. Küçük yaşlardan itibaren hayatlarında spor önemli bir yer kaplıyormuş.

   Şehir zaten adalardan oluşuyor. Her yer su haliyle. Sulak tüm alanlarda ördekler, kuğular ve farklı su kuşlarını göreceksiniz. İsveç'e evlenip yerleşmiş bir uzak doğulu arkadaşın dediğine göre, eşi o daha Stockholm'ü hiç görmeden burayı kendisine "Stockholm ördeklerin de ülkesi " diyerek anlatmış. Artık ördek sayısını siz düşünün :)

   Müzeler İsveçliler için oldukça önemli. Her şey için müze yapmışlar neredeyse dersem abartmış olmam inanın ki. Müzelerden ziyaret ettiklerim hakkında bilgileri sizlerle daha sonra paylaşacağım. Şimdilik müzeler için sadece şunu söyleyebilirim, eğer ilgi alanınızda olan bir müze değilse verdiğiniz paradan sonra bir hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Fakat sunum gerçekten çok başarılı. Müzelerdeki içerikler biraz az gelebilir fakat görsellikte, ürünü sunma konusunda, başarılı olduklarını da belirtmeden geçmeyeyim. İyi tasarımcılar vesselam :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder