16 Haziran 2014 Pazartesi

Saint Petersburg

Saint Petersburg Temel Bilgiler


Bir süredir sınırlı bir süre zarfı için eşimle beraber İsveç'te yaşıyoruz. İsveç'te 6 Haziran "Epiphany Day" diye geçen resmi bir tatilmiş. 6 Haziran'ın da cuma olduğunu öğrenince bizi bir nereye gitsek telaşı sardı. Avrupa içerisinde nereye gideriz diye araştırırken, biletlerin 3 günlük bir tatil için hiç de uygun olmadığını fark ettik. İsveç'in genel ücret politikası mıdır yoksa alan vergilerini yüksek tutmasından mıdır bilmemekle beraber Avrupa içlerindeki gibi uygun fiyatlı biletler bulmak çok da kolay olmuyor. Üstüne birde bu tatili planlamak için azıcık da geç kaldığımızı ekleyince Avrupa'da bir yerlere gitmek daha pahalı olmaya başlamıştı bizim için. 

En uygun nereye gideriz diye bakarken Aeroflot'un St. Petersburg'a nispeten daha uygun fiyatlı bir uçuşunu bulduk. Saatlerde tam tercih edilecek şekilde cuma sabahı 9:15 uçuşuyla gidip, pazar akşamı 18:15 uçuşuyla geri dönecek şekildeydi. Rusya ile Türkiye arasında yapılan anlaşma gereği Rusya, biz Türk vatandaşlarından her hangi bir vize talep etmemektedir. Ülkeye giriş yaparken pasaport kontrolü sırasında vizenizi alıp rahatça ülkeye girebiliyorsunuz :) Hava alanına indiğinizde sizi pasaport kontrolünde çok sıra bekliyor ve bu sebeple acele edip sıraya girin şeklinde bilgiler okumuştuk gitmeden. Ayrıca sorgulama işleminin uzun sürdüğünü ve epey soru sordukları da okuduğumuz bilgiler arasındaydı. Fakat öyle bir sıra ile karşılaşmadık. Yan yana sıralanmış pasaport kontrolü yapan odacıklar uygun olduklarında kapılarında yeşil ışık yanarak sizi çağırıyor. Bir kaç kişi bekleyerek pasaport kontrolüne girdim. Karşınızdaki polis İngilizce biliyordur diye düşünüyorsanız çok fazla hayal kurmayın derim. Benim işlemimi yapan görevli "Where are you from?" demeyi biliyordu :) Tamam Türküm ama Türkiye'den gelmiyorum yalan bilgi vermek de olmaz diyerek Stockholm'den geldiğimi de ekledim. Ekstradan bir de soru cümlesi ses tonuyla "tourist" diye sordu bana ve işlemimi tamamlayıp pasaportumu verdi.

Biz Stockholm'den 5 kişi olarak yola çıktık. Hiç birimize de öyle zorlayacak sorular sorulmadı. Hatta kimimiz ile konuşulmamış bile.

Hava Alanından Şehre Doğru...


Hava alanından kapısına yönelip çıkarken bir kalabalığın içine düştük adeta. Size taksi ayarlamaya çalışan insanlar bir anda etrafınızda belirmeye başlayacaktır. Yine forumlardan okuduğum kadarıyla eğer taksi ile gitmek istiyorsanız taksi için olan masaya yönelmeniz önerilmektedir. Diğer türlü oldukça büyük tutarlar ödemeniz gerekebilir. Fakat elinizde çok valiziniz yoksa ve bizim gibi kısa süreli tatil yapacak turistler iseniz hemen hava alanı çıkışındaki otobüsleri kullanmanızı öneririm. Bu otobüslere kişi başı 25 ruble ödeyerek Moskovskaya'ya gidebilirsiniz. Buradan metro ile ya da otobüslerle otelinize gidebilirsiniz. Metro haritasını aşağıda görebilirsiniz. Bu haritayı http://www.saint-petersburg.com/ dan da erişebilirsiniz.


St.Petersburg metro haritası

Otel Seçimi


Beyaz geceler diye adlandırılan dönemde otel fiyatları oldukça yüksek. Eğer bütçenizi çok zorlamayacak olursa otelinizi Nevsky caddesine yakın bir yerde tutmanızı öneririm. Bu cadde ziyaret edeceğiniz noktalara çok yakın olması sebebiyle önerilmektedir. Ayrıca gece belirli bir saatten sonra ulaşımın sabah saatlerine kadar olmadığını da belirtmeliyim. Eğer gece köprü açılışlarını da izlemek isterseniz sabaha kadar dışarıda kalmak istemezsiniz sanırım. 

St.Petersburg City Card


Bir çok şehirde olduğu gibi St.Petersburg'da da müzeler, bot turları ve ulaşımda kullanabileceğiniz belirli bir miktar da paranın yüklü olduğu bir şehir kartı vardır. Bu kartın geçmişi çok fazla olmadığı için bir çok insan böyle bir kartın varlığından haberdar bile değil. Oteldeki görevlilere sorduğumuzda bize öyle bir baktılar ki her halde böyle bir şey yok deyip vazgeçebilirdik bile eğer bir internet sitesi olmasaydı :) 

Kartı acaba metro istasyonunda bulur muyuz dedik ama hiç bir yerde böyle bir bilgi yoktu. Zaten çok fazla yerde satılmadığını da yine okumuştuk. Bizde şansımızı Nevsky caddesindeki turist ofisinde arayalım dedik. İçeri girdiğimizde bir arkadaşım kart hakkında bilgi almak istediğimizi söyledi. Görevli kızın verdiği cevap ise ne öğrenmek istiyorsunuz oldu. Arkadaşım ne diyeceğini şaşırdı bu cevaba. Yavaş yavaş Rusların ilginç cevaplarına alışmaya başlıyorduk :) Bizde nereden alabileceğimizi sorduk artık. Size tavsiyem internetten alıp bu ofisten kartları temin etmeniz yönündedir. Yoksa oldukça uzak bir yere çok yakın yürürsünüz diyerek sizi göndereceklerini belirtmek isterim. Yol üzerinde de öyle görmeye değer bir yer de yok. Bize internetten alırsınız dedi ama öncelikle wi-fi bulmamız gerekiyordu. Orada olmadığını ama dışarıda her hangi bir cafenin wi-fi bağlantısı üzerinden kullanabileceğimizi söyledi. Rastgele bir ağa bağlanıp kredi kartı bilgileri vermeyi doğru bulmadığımız için paşa paşa tarif ettiği yere gittik. Kartın tanıtım sitesinden de adresini bulabileceğiniz "Europe House" binasını sora sora bulduk. Saati de 5 yapmıştık tabi. Binaya girdiğinizde kapıdaki görevli ile yine işaret dili aracılığıyla kartı almak istediğimiz konusunda anlaştık. Bize Rusça gideceğimiz odayı tarif edemeyince bizi koridordan geçirerek başka bir görevliye teslim etti. Oda bize asansöre kadar eşlik etti. Asansörde de temizlik işleri ile uğraşan başka bir bayana emanet edip bizi asansöre bindirdi. O bayanda bir katta inip bize kaçınca kata çıkacağımızı beden dili ile anlatıp indi. Bizi aldı bir şüphe. Ne yapıyoruz biz bu kartı neden derine saklamışlar böyle demeye başladık.

Çıktığımız katta bir şekilde bulduk bu ofisi ve oradaki çalışana isteğimizi dile getirdik. Görevli bayan bekleyin deyip çıktı gitti odadan, bizde ne oluyoruz diye kaldık öylece. Bayan elinde kartlarla çıktı geldi. Evet hedefe ulaşmıştık sonunda :) Bizim orayı bulmamıza şaşırmış olacak ki nasıl bulduğumuzu falan sordu. Biz kartları alıp çıktık ama içimizde bir şüphe, yanlış yaptık kesin bu iş bu kadar zor olmamalıydı diye.

Kartla beraber bir de kitapçık veriyorlar size. Gittiğiniz yerlerde kart üstündeki numara ile kitap üstündeki numarayı çoğu yerde kontrol ettiklerini belirteyim. Eşimle kart ve kitapçıkları karıştırdığımızda bir müzenin gişesindeki bayan bize resmen dolandırıcıymışız gibi bakmıştı. Sonra karışmış işte böyle diye gösterince ikna olmuştu :)

Kartla ilgili bir başka konuda bir çok müzeye akşam 5 ya da 6 dan sonra kart ile girilemiyor olmasıdır. Bu konuda planlarınızı yaparken dikkat etmenizi tavsiye ederim.

Kartı önerir miyim diye sorarsanız cevabım evet olacaktır. Biz 2 günlük yani 48 saatlik kart aldık. Kart kitapçığındaki bazı anlaşmalar iptal olmuş olsa da içinde 3-4 tane tekne turu, ve en önemlisi Peterhof Sarayına gidiş dönüş tekne biletini de içeriyor olması. Zaten tekne turlarından birini ve Saraya gidip gelseniz ücretini çıkarmış oluyor kart. Kartla ilgili ayrıntılı bilgiye şuradan ulaşabilirsiniz: http://www.petersburgcard.com/eng/

Metro


St.Petersburg'a gitmeden metrolarıyla ilgili bir çok övgü duymuştuk. evet metro istasyonları o kadar yerin altında ki bazı istasyonlarda yürüyen merdivene adım attığınızda aşağıyı göremiyorsunuz bile. Aşağıda hem yukarıdan aşağıya doğru çektiğim hem de metrodan çıkmak için çabalarken çektiğim iki farklı açıdan metro yürüyen merdivenlerinin fotoğraflarını görebilirsiniz.


Metroya binmek için yürüyen merdivenlerden aşağı inerken


Güneşi görmek istiyoruz...

Metro istasyonlarının içi oldukça sade sayılır. Biz görkemli avizelerin ve işçiliğin olduğu istasyonlar olduğunu duymuştuk ama bizim kullandığımız hatlarda göremedik. Yukarıdaki resimlerden de göreceğiniz gibi gayet modern bir ışıklandırma yapmışlardı.

Aktarmaların yapıldığı istasyonlarda hatlar katlar halinde geçiyor. Yani daha aşağılara inmek gerekiyor bazı aktarmalar için. Yer altında bu kadar yürüyeceğimi bilsem yer yüzünü tercih ederdim dedirtebiliyor bazen:) Trene binmek için bazı istasyonlarda kapalı kapıların önünde sıraya giriyorsunuz. Kapılar demirden ve çok sert açılıp kapanıyor. Aşağıda bir istasyonda çektiğim fotoğrafı görebilirsiniz. Trenlerde hem kalabalık, hem de eskiler.Ayrıca içeride çok fazla trenin gürültüsü de var. Gitmişken en azından bir kere de olsa metro kullanmanızı öneririm. Yerin altına daha da altına doğru...


Trene binilen-inilen kapılar 

Öğrendiğim kadarıyla bu metroların istasyonlarını savaş döneminde korunmak amacıyla yapmışlar. Daha sonra da metroya dönüştürmüşler.

Notlar


St.Petersburg için mayıs ayının sonlarından itibaren ağustos ayı ortalarına kadar olan dönem beyaz geceler olarak adlandırılan bir dönemmiş. Bu dönem en fazla turistin şehri ziyaret ettiği dönem. Beyaz gecelerin özelliği havanın neredeyse hiç kararmaması. Gece 12'de bile hava aydınlık oluyor. Biz 6-8 Haziran arası oradaydık ve hava bizdeki yazın akşam hava kararmadan azıcık önceki halini alıyor ve 1-2 arası tekrar aydınlanmaya başlıyordu. Kuzeye doğru baktığınızda havanın daha aydınlık olduğunu fark edeceksiniz.

Rusya'ya gittiğinizde her yerde kiril alfabesini göreceksiniz. Ben her ne yazdığını anlayamayıp sorun yaşadığımızda Atatürk'ün ne kadar ileri görüşlü bir insan olduğunu anmadan geçemedim. Latin alfabesinin gözünü seveyim:)

Latin harfleriyle yazılmış tabela, afişler oldukça az. Metro hattını kullanacaksanız sorun yok her durağın İngilizce karşılıklarını altlarına yazmışlar :) Aynı şeyi otobüs ve bizdeki dolmuşa denk gelen hatlar var onlara bindiğinizde yaşayamayacağınızı üzülerek belirtmeliyim.

Para birimleri "ruble". Türk lirasına karşılık çevirmelerde en kolay yöntemin 100 rublenin TL karşılığını düşünerek yapmanın daha kolay olduğu düşüncesindeyim (Bunu internette forumların birinde okumuştum ve oldukça işi kolaylaştırdığını belirtmeden geçemeyeceğim. Nerede okuduğumu hatırlayamıyorum maalesef. Sevgili arkadaş bu bilgin için teşekkürler...)  16 Haziran 2014 tarihi ile 100 ruble = 6,170 TL. 

Rusların gerçekten de çok azı İngilizce biliyor buna hazırlıklı olun. Hatta anlayıp konuşabilen bazı kişilerin İngilizcelerini anlamak oldukça zor. Sanki Rusça konuşuyorlarmış gibi hissediyor insan:) Birde onları anlamadığınızda sinirleniyorlar. Nedenini anlamadım bir türlü ama acayip el kol hareketleri yapmaya başladıklarında sakinliğinizi korumaya çalışın derim. Ayrıca bir soru sorduğunuzda eğer İngilizce bilmiyorsa yüzünüze bakıp kafasını çeviren insanlar da oldukça fazla. Bilmiyorum gibisinden bir vücut dili de beklemeyin :) hıııhh dercesine kafayı bir anda çeviren insanlar var maalesef. Belki onların kültürlerinde normaldir bu durum bilemiyorum.

Otobüslerde ücreti toplayan görevliler oluyor ve sizi mutlaka buluyorlar, parayı ödeyemedik diye telaşa gerek yok:) Bu kişiler de İngilizce bilmiyor ama el işaretleri, yerin adını tekrarlamalarla falan beden dili ile anlaşıyorsunuz bir şekilde :) Neden böyle bir şekilde kullanıyorlar hala çözemedik. Oldukça zahmetli bence.

St.Petersburg'da soru sorduğunuzda sizi anlamasalar da Rusça epey şey anlatan orta yaşlı teyzelerle de karşılaşacaksınızdır muhtemelen:) Bu teyzeleri kafalarını çevirenlere tercih ederim, en azından çabalıyorlar :)

St.Petersburg'da gezdiğimiz müzelerde ilginç gelen başka bir ayrıntıda 50 yaş civarında, genelde bayanlardan oluşan insanların her odada neredeyse bir görevli olacak şekilde çalışıyor olmalarıdır. Bu görevlilerin çoğunun çantalarının da ellerinde omuzlarında olduğu ve verilen bir sandalyede oturarak yada odanın içinde dolanarak durmaları ilginçti. Sanırım bir şeylerle uğraşmaları da yasaktı. Acaba farklı yerlerde çalıştıktan sonra yaşı ilerlemiş olanları buralarda mı çalıştırıyorlar diye kafa yorduğumuzu da belirtmeden geçemeyeceğim :) 

Herkesin de bildiği gibi Rusya bayanlarının güzelliği ile ünlü bir ülkedir. Bayanlarının büyük bir çoğunluğu oldukça havalı ve bakımlı. Güzel bayan sayısının çok olmasının yanında çok güzel olmayanlarda kendilerine bakıyorlar ve alımlılar. Maddi gelirlerinin çok da fazla olmaması sebebiyle genel olarak çok lüks markalardan giyinmiyor olsalar da giyimlerinin oldukça havalı ve iddialı olduğunu da belirtmek gerek. Bayanların büyük bir çoğunluğunun kendine güveni tam görülüyor. Yine gitmeden önce okuduklarıma göre kız çocuklarına küçük yaşlardan itibaren verilen eğitim de onların kendilerine olan güvenlerini kazanmalarında yardımcı oluyormuş. 

Bayanların yanında erkekleri de oldukça sert görünüşlüler. Sanırım onlara da küçüklüklerinden itibaren sert durmaları öğütleniyor :)

St. Petersburg'u fiyatlar konusunda da değerlendirecek olursam, ulaşım fiyatları dünyanın hemen hemen her yerindeki gibi denilebilir. Otobüsler bindiğiniz hatta göre değişmekle beraber, biz her seferde 20 ya da 25 ruble ödedik kişi başı. Metro jetonunu binmeden gişeden yada bilet makinelerinden 28 rubleye alabilirsiniz. Yemek içmek çok çok pahalı olmamakla beraber öyle çok da ucuz sayılmaz. Fast food zincirlerinde yerseniz yine restoranlara göre daha ucuza yemiş olsanız da adam başı 400-500 ruble ödeniyor. Restoranlar bu oranın daha da üstünde kalıyor. Yemek fiyatlarını Türkiye ile kıyaslayacak olursak İstanbul'daki gibi diyebiliriz. Yani ucuz denemez...

Giyim konusunda fiyatlar hakkında bakmadığım için yorum yapamayacağım. Matruşka bebek almadan gelmek olmazdı diyerek bizde ufak çaplı bir araştırma yaptık:) Öncelikle hediyelik eşya mağazalarından alacak olursanız fiyatlar azcık daha artabiliyor. Bunun yanı sıra Nevsky Prospekt istasyonun oradaki alt geçitteki mağazalar nispeten daha uygun fiyatlı. Bu matruşka bebeklerin  el işçiliği ile özel olarak her bir parçanın birbirinden farklı resmi olacak şekilde yapılmış olanlarının yanı sıra fabrikasyon olarak yapılmış ve her boyu aynı resimli olanları da var. Özel olarak yapılanların en büyüğünün altında yapan kişinin imzası bulunuyor. Bu bir çeşit ürünün orijinal olduğunu belirtmek için gibi bir şeymiş (Umarım bu konuda kandırılmamışızdır :) ). Genelde 5 ile 7 parça arasında oluyor ve ahşaptan yapılıyorlar.

Hediyelik eşyaların kitapçılarda daha uygun fiyata satıldığı bilgisini de daha sonra öğrendik. Ama Singer kitapçısından oldukça ucuza aldığımız bir kaç hediyelik eşyada oldu :)

Bu genel bilgilerden sonra St.Petersburg hakkında gezilip görülecek yerleri de başka bir yazımda sizlerle paylaşacağım...

İyi geziler...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder